Takip Etmezsen Çok Şey Kaçıracağın 11 Anne Blogu


Şunca yıllık yazarım, pek moda olan ''Falan Filanın 10 yolu'' kalıbıyla yazmak bugüne nasipmiş. Pek mesudum.

Efendim anne bloggerlar ikiye ayrılıyor: Mükemmel görünenler ve görünmeyenler. Önce mükemmel görünmenin şifrelerini açıklıyorum:

1. Babadan veya kocadan zengin olmak. Mesaili iş diye bir kavramla tanışmamış olmak. O ''lansman''dan bu seminere, süslü isimli oyun alanlarından her türlü anne-çocuk etkinliğine yetişmekten başka işi-gücü olmamak.

2. Blogunun reklamdan geçilmemesi. Çocuğunun resimlerindeki giysiler için dahi link vermek.

3. Parkta koştururken dahi fönlü saçlar, 12 cm topuklar ve uçuş uçuş elbiselerden vazgeçmemek

4. Çocuğunun adının Arya, Alin, Aren gibi ''havalı'' bir isim olması

5. Her şeyi bir gösteriye /festivale dönüştürmek. Baby shower, bebek mevlüdü, diş partisi, doğum günü. Aklına ne gelirse. Hepsinde tüketim çılgınlığının dibine vurmak, en şahane benim diye bas bas bağırmak.

6. Gazetelerin hafta sonu eklerinde arzı endam etmek.

7. En büyük derdinin manikür yaparken kullandığın ya da saçın için tercih ettiğin ürünler olması. Ha unutmadan saçlarının en az 50 cm olması da şart.

Tercih meselesi, elbette bu anneler çocuk doğurmadan önce de böyle bir hayatın içinde olmalılar. Yoksa külkedisinin prensese dönüşmesi için ''doğum yapmak'' bence, çok uygun bir ''event'' değil :)

Blog dünyası ile tanıştığım ilk yıllarda böyle birkaç anne vardı takip ettiğim. Daha sonra hepsini bıraktım. Gözüme gözüme sokulan peri masalları fazla geldi bünyeme. Sahici bulduğum birkaç anne blogunu takip ediyorum şimdilerde. Onlarla tanışmayan varsa tanıştırmaktan keyif duyacağım. İşte benim ''sahici anne blogları'' listem:




1. Fazla Anne Sabiha : Cezayir'de yaşayan Fazla Anne'nin 3 yaş civarında bir oğlu var. Yazılarında şiirsel bir dil kullanıyor. ''Oğlum içimdeki kızı büyütüyor'' demişti bir keresinde. Ne mutlu bize ki yakında kitabı satışta olacak. Fırından taze çıkmış ekmek onun blogu. Öyle sıcak, içten, yuvayla ilgili. İyi geliyor.


Deli Anne İskoçya'da yaşıyor bir süredir

2. Deli Anne Mümine: Mümine instagramda enfes kısa videoları, harika müziklerle paylaşıyor. Geçmiş yaşamlarının birinde semazen olduğunu düşünüyorum:) Hem çocukları büyüdü hem de İskoçya'ya taşındı ve huzura yaklaştı bence. Güneş ışıklarına, ağaçlara, altın ışıklı pencerelere aşık. Hurma gibi, zemzem gibi bir blogu var. Göçebe bir ruh, acıya yüksek bir duyarlılık, muhteşem bir incelik. Blog aleminde karşılaşılabilecek en ''KAMİL''  karakterlerden biridir benim için.


3.Oyuncu Anne Şermin: Takipçi sayısında açık ara fark atıyor herkese.  Paylaştığı tüm resimler on bin üzerinde beğeni alıyor , her kesimden hayranları var. Tabi fanatikleri de. O kadar masum ve güzel paylaşımların altında dönen tartışmalara gülsem mi ağlasam mı bilmiyorum. Dört kitabı, bir de oyun takvimi olan bu şahane kadının önünde saygıyla eğiliyorum. Onun blogu rengarenk şekerlemelerle dolu bir kavanoz.

kendi izini süren deli

4.Kendi İzini Süren Deli : Asker kocasının peşinde Şırnak, İtalya, Ankara gezen bu ince ruhlu kadını pek seviyorum lakin artık çok az yazıyor. Cevdet'i ile sahici annelik serüvenine tanıklık ettiğime memnunum. Ayrıca çocuk odaları için resimler yapıp satıyor. Onun blogu bir fincan sade Türk kahvesi, hem de yanında lokumu ile.



1kız1oğlan
Valla, bakıcı-hizmetçi-şoför filan yoksa genelde çocuklu ev buna benziyor, kimse kınamasın

5.Bir Kız Bir Oğlan Selcen: İlahi Selcen!  dersin onu okurken, gözlerinden yaş gelene kadar, sandalyeden düşene kadar gülersin. Sahiciliğin dibine vurmuştur. Kanepe altlarında çürüyen meyvelerin resmini paylaşmak onun için sıradandır. ''Anneler arası pasak'' yarışmaları düzenler. İkizleri Ahmet ile Melike'nin bebekliğini anlattığı yayınlarda kopar gidersiniz. Kayseri mantısı, baklava ve kısırla süslü bir sofra arıyorsanız doğru adrestesiniz.



6.3 Bebe 1 Arada Sema: Üçüz büyüttü bu kadın, üçüz! Biz tek bebe ile depresyondan depresyona koşarken üç bebeye çoğu zaman tek başına yetti. Zarif ve şık bir kadın olan Sema,bir de örgü blogu yazıyor. İnce belli bardakta öz hakiki Türk çayı.

elif doğan
Şimdi dönüp ,o 12 cm topukla parkta koşturan fönlü anneye bakın, bir de bu resme bakın..
7.Blogcu Anne Elif : Gezi olaylarından sonra aldığı politik tavırda bile seviyesini korudu, bloglama işinde sahiden profesyonel. Anne olup blog yazanlar için bir nevi şablon. Ebrar Güldemler'i yazar kadrosuna alarak bloguna daha ''kitapsever'' bir hava kattı. Anne itirafları köşesinden ''Türkiyede Evli ve Çocuklu Olmak'' temalı mükemmel bir tez çıkabilir. Kendini sürekli yenileyen Elif vazgeçilmezim. Sıcak bir tas yayla çorbası.
2 balık 1 kedi
8. 2balık 1 Kedi Esra: Yani Esoş. İçindeki kıpırdak çocuk her an size ''ceee'' yapabilir. Parkta bulduğu bir kozalakla ya da bir kitap karakteri ile aşk yaşayabilir . Çocuk kitabı dedin mi akan sular durur. Okur da okur. Er ya da geç şahane bir Çocuk Kitapları Kütüphanesi kuracak ve hepimizi masal diyarlarında gezdirecektir. İçi özel yapım ürünlerle dolu bir çikolata kutusu onun blogu.


9.Kitapkurdu Anne Akça: Eskilerin ''ismiyle müsemma'' dediği gruptan. Onun okuduğu kitapları paylaşma hızına bile yetişemiyorum. Biricik kızı ile anneliğin patikalarını arşınlayan Akça'yı takip etmek şart. Onun bloğu nefis bir zeytinyağlı, istersen pilaki istersen taze fasülye .

Banu kucağında bebe olan
10.Bir Dolap Kitap Banu: 2 oğlan çocuklu anneler kulübünün üyelerinden. Gecede sadece bir kez uyandırılırsa sevinç çığlıkları atanlardan. Bir dolap kitap, dünyalı dergi ve açık radyoyu, kocası Yıldıray'la idare edebilen, sınıfın çalışkan ama çok da sevimli çocuğu Banu'ya hayranım. O koca bir kase salata. Zengin mi zengin, böyle cevizli, narlı, bademli salatalardan.

Ayşenin kozası

11.Ayşe'nin Kozası : Ayşe..Ah Ayşe. Öyle yazılar yazar ki parmak uçlarınıza kadar ürperirsiniz. İçimizde ölmüş kalmış minik bedenlere can üfler her defasında. Benim Cihan Aktaş'ım. Yaralı yürekli ceylanım. Hiç süssüz, reklamsız o sapsade blog temasıyla dillere pelesenk olmuş ''özgün içerik''in kralını üretiyor bu özel insan. Hep yazsın istiyorum. Sofranın olmazsa olmazı, candan azizi , koca bir sürahi su benim için Ayşe'nin kozası.

Her ne kadar sürçü lisan ettiysem affola. Unuttuğum anneler kusura bakmasın olur mu?

Etiketler: ,